Gülnaz SARIOĞLU

 

 

Şehit Düştüğü Tarih: 15 Temmuz 1994

 

Şehit Düştüğü Yer: Sıvas, Zara ilçesi Kanlıçayır köyü Otluçimen mezrası

 

Doğduğu Tarih: 1970

 

Doğduğu Yer: Antakya

 

Mezar Yeri: Harbiye Bostancık'ta Evinin bahçesinde, Hatay

 

 

Sıvas’ın Zara ilçesi kırsalında Kanlıçayır köyü Otluçimen mezrasındaki devrimci Sol gerillalarıyla oligarşinin askeri güçleri arasında çıkan çatışmada, Devrimci Sol gerillalarından Nihat ŞAHİN, Murat KAYMAK, Osman SÖNMEZ ve Gülnaz SARIOĞLU şehit düştü.

 

Gülnaz SARIOĞLU, Arap milliyetinden yoksul bir köylü ailesinin çocuğu... Yaşamının büyük bir kısmı bir çiftçi emekçisi olarak geçmiştir. Yaşamının küçük bir kesitindeyse kuaför olarak çalışmıştır.

Yoksulluk nedeniyle ancak ilkokulu bitirebildi. Fakat o daha çocuk yaşlarda yoksulluk ve ızdırap içinde geçen yaşamı kabullenmeyerek, böylesi bir yaşamın kader olamayacağını sezerek, daha güzel bir dünyanın, daha güzel bir ülkenin, daha insanca bir yaşamın olabileceğinin arayışı içerisindedir.

İlkokulu zar zor bitirdiğinde, hala kendisine kapalı ve bilmediği bir dünyanın olduğunu görüyordu. Öğrenmek istiyordu. Bu nedenle ortaokulu dışardan bitirdi. Ve okul kitapları dışında gördüğü her kitap onun için ilgi odağıydı. Kitap okumak, değişik insanlarla tanışmak, dünyayı kavramak istiyordu. İşte bu yıllar Arap kızı Gülnaz'ın devrimciliğe adımını attığı yıllardır. Devrimci derneklere, gazete bürolarına gitmeye başlar. Küçük küçük görevler alır. Büyük bir coşkuyla her gün biraz daha mücadelenin içerisine girer.

Liseyi de dışarıdan bitirmeye çalışır. Ama artık devrimci mücadele ve bu mücadelede öğrendikleriyle ülkesinin, halkının gerçeklerini kavramaya başlamıştır.

Genç bir kız olarak kendi yaşıtları dağlarda, şehirlerde savaşırken o burjuva okullarında zaman öldüremezdi, oyalanamazdı. Artık onun burjuvazinin okullarında öğrenecek bir şeyi yoktu. Onun okulları dağlarda ve şehirlerde süren savaşın içerisindeydi, halkın içindeydi. 1993 yazında Sivas dağlarına adım atarak kurtuluş savaşçılarına katıldı.

O Arap milliyetindendi... Yoksul bir ailenin çocuğuydu. Ülkesindeki 3 milyona yaklaşan Arap halkının milli baskı altında tutulduğunu, milli özelliklerinin yok edilmek istendiğini ve bu acımasızca yapılan baskıların küçümsenemeyecek oranda etkili olduğunu, halkının birçoğunun kendini ulusal olarak ifade edemediğini görüyordu. Oligarşinin Arap-Kürt, Arap-Türk, Kürt-Türk ve bunun gibi çelişkiler yaratarak halkları birbirlerine kırdırma ve düşman etme politikalarını bozmanın tek yolunun, bütün halkları ezen, ulusal özelliklerini yok etmek isteyen oligarşik devletin yıkılmasından, Devrimci Halk İktidarından geçtiğini biliyordu. Bu nedenle kurtuluş savaşçılarıyla birlikteydi.

3 milyon Arap halkının kendi ulusal özellikleriyle Kürt, Türk ve diğer halklarla kardeşçe bir arada yaşamasının yolu birlikte mücadeleden geçiyordu. Ve şimdi o hemen tüm uluslardan savaşçıların bulunduğu ve aynı düşmana karşı savaşan gerillarla arasındaydı.

Bir Araptı o ama Kürt, Türk, Gürcü, Laz, Çerkez tüm yoldaşlarıyla birlikteydi.

O, düzene karşı öfke doludur. Düzeni tanıyıp da susmanın, savaşmamanın onursuzluk olduğunu bilir. Niçin devrimci olduğunu kısaca şöyle tanımlar:

"... ben başta insan olduğum, gerçekleri gördüğüm için, düşünmek ve düşündüklerimi dile getirmek istediğim için, her şeye gözlerimi kapamak ve susmaktan nefret ettiğim için ve insanları sevdiğim, ezilmenin ve yoksulluğun ne demek olduğunu bildiğim için... bunlara karşı susmanın yanlış olduğunu ve güzel bir dünya için, insan olduğum için bu işi seçtim..."

Arap kızı Gülnaz, açık ve sade ifadesiyle bütün ülke halklarına, Arap halkına sesleniyor adeta. "Bu gerçekleri bilip de susmak, savaşmamak vatanımıza ve halkımıza karşı görevlerimizi yerine getirmemektir. Vatana ve halka ihanet etmektir." diyor.

Gülnaz 15 Temmuz 1994 tarihinde Sivas'ın kırlarında Arap halkının ve tüm halklarımızın özgürlüğü için düşmana kurşun sıkarken şehit oldu. Onun şehit oluşu, aynı zamanda Arap halkına, Arap gençlerine en yüksek düzeyde bir savaş çağrısıdır. Aynı zamanda 'Türkiye'de yaşayan bir Arap halkı da vardır. Arap halkı da özgür olmalıdır. Özgürlük savaşmaktan geçmektedir. Savaşmalıyız." çağrısı yapıyor Gülnaz.

 

(Yukarıdaki Özgeçmiş, Yoksul Halkın Gücü gazetesinin 23 Temmuz 1994 tarihli 4. Özal Sayısı’nda yayınlanmıştır.)

 

 

Hakkında Daha Geniş Bilgi İçin...

 

Yoldaşları, yakınları Gülnaz Sarıoğlu’nu Anlatıyor:

 

 

Geri